New Life Psikoloji
Cinsel İşlev Bozuklukları | Yeni Bir Yaşam Psikoloji
Psikoloji Kulübü Üyeliği

Cinsel işlev bozuklukları tüm toplumları ve buna bağlı olarak bireyleri etkileyen yaygın sorunların başında gelir. Sorunların mahremiyet boyutundan dolayı problemi ifade etme ve çözüm arama süreci genellikle düşüktür. Bir çok çift -çözümü çok basit olan problemlerde bile- yardım talebi oluşturamadığı için yaşamının sonuna kadar bu sorunlarla yaşayabilmektedir. 

Cinsel sorunların çözümünde en önemli faktör problemin varlığını kabul etmektir. Bununla beraber problemin mutlaka bir nedene bağlı olduğunu bilmekte yarar vardır. Sorunun kaynağı konusunda kendini suçlayıcı tutum ve tavırlar içinde olmak çözüm sürecini olumsuz etkiler.

Hemen hemen yaşanan tüm cinsel işlev bozukluklarının temelinde yanlış bilgilendirme ve psikolojik nedenler yatar. Çözümü kolaydır ve yeniden öğrenme süreci ile kısa zamanda çözümlenir. 

Cinsel İşlev Bozuklukları:

Cinsel İşlev Bozukluğu Nedir?

İster kadın ister erkek olsun her bireyde cinsel uyarana verilen fizyolojik tepki aynıdır ve birbirini izleyen dört ayrı evreye ayrılmıştır.

Cinsel ilişki yaşamaya istekli kişide bunlar:

  • Uyarılma evresi,
  • Plato evresi,
  • Orgazm evresi,
  • Çözülme evresi

Cinsel işlev bozukluğu, cinsel ilişki yaşamaya istekli oluş, uyarılma evresi, orgazm evresi sorunları ile buna bağlı olarak cinsel ilişki kurmada ortaya çıkan güçlükleri kapsamaktadır.

Cinsel İşlev Bozuklukları Nelerdir?

1-Cinsel İstek Bozuklukları

Kadında Cinsel İstek Bozukluğu

Cinsel istek bozukluğu, kişinin yaşı ve yaşam koşulları dikkate alınarak sürekli olarak ya da tekrarlayıcı bir biçimde cinsel fantazi ve cinsel etkinlikte bulunma isteğinin az olması ya da hiç olmaması durumudur. Diğer bir deyim ile cinsel hayaller kurmak, cinsel konularda konuşmak, cinselliği hatırlatan hemen herşeye karşı istekte bir azalma ya da hiç istek olmama durumudur.. Kadının, cinsel eylemi oluşturacak ortamı hazırlama, oluşturma, cinselliği başlatma ile ilgili hevesi yoktur ya da azalmıştır. Cinsel isteksizliği olan kadınlarda uyarılma evresine ait belirtiler de (ıslanma, göğüslerde dikleşme) azalmıştır veya yoktur.

Kadında Cinsel Tiksinti Bozukluğu

Sürekli olarak ya da tekrarlayıcı biçimde eş / partner ile cinsel ilişki kurmaktan aşırı tiksinti duyma ve bundan tümüyle ya da hemen tümüyle kaçınma olarak tanımlanır. Genellikle cinselliği engelleyecek bazı gerekçeler bulunur. Kadın eşiyle / partneriyle cinsel ilişki olasılığı ile karşılaştığında kaygı, korku, iğrenme yaşar. Rahatsızlık cinsel organ salgıları, cinsel birleşme gibi belli bir yönüne ya da öpme ve dokunma dahil cinselliğin bütün alanlarına yönelebilir.

Erkekte Cinsel İstek Bozukluğu

Erkekte cinsel istek bozukluğu, süreğen ve tekrarlayan bir biçimde cinsel fantezilerin ve cinsel etkinlikte bulunma isteğinin azalmış olması ya da hiç olmaması durumu olarak tarifleyebileceğimiz bir cinsel işlev bozukluğudur. Cinsel istek bozukluğu cinsel yaşamın tamamına yayılmış olabilir ya da bazı durumlarla ilgili olabilir. Mesela, hasta eşiyle cinsel yakınlık isteği duymamasına karşın mastürbasyon yapabilir ya da erotik filmler izleyebilir. Çoğunlukla cinsel ilişkiyi başlatmaz ya da eşi tarafından başlatıldığı zaman görev gibi kabul edip gönülsüzce eşine katılabilir.  Cinsel istek bozukluğu, erkeklerde hemen tamamen  “azalmış cinsel istek” biçiminde kendini gösterir.

Erkekte Cinsel Tiksinti Bozukluğu

Kişi cinsel ilişki kurmaktan tiksinti duyar ya da cinsel ilişki kurmaktan kaçınır. Bunun dışındaki cinsel eylemlerin tiksinti vermesi ya da bulunmaması gerekmez. Kişi mastürbasyon yapıyor ya da mesela, pornografik malzemelerle uyarılıyor olabilir. Sıklığı bilinmemekle birlikte erkeklerde kadınlara göre daha az görülmektedir.

2- Uyarılma Bozuklukları

Kadında Cinsel Uyarılma Bozukluğu

Sürekli olarak veya tekrarlayıcı biçimde, cinsel uyarılmanın, yeterli bir ıslanma, kabarma tepkisinin sağlanamaması ya da cinsel etkinlik bitene kadar sürdürülememesi olarak tanımlanabilir. Kadında cinsel uyarılma bozukluğu, kadının cinselliği haz almadan yaşamasına, bu da cinsel ilişkide orgazm olamamasına neden olur. Bu nedenle sıklıkla orgazm bozukluğu ile görülür.

Erkekte Sertleşme (Ereksiyon) Kaybı

Başlıca özelliği sürekli olarak ya da yineleyici bir biçimde yeterli sertleşme (penisin vajinaya girmesini de) sağlayamama ya da cinsel birleşme bitene kadar sertleşmeyi sürdürememektir.

Sertleşme (ereksiyon) kaybı farklı derecelerde ve biçimlerde olabilir (cinsel yaşamın başından beri ya da sonradan veya sadece cinsel birleşmeye geçileceği zaman görünen gibi). Eğer bir kişide sabah sertliği (ereksiyonu), ön sevişme sırasında sertleşme (ereksiyon) varsa ve mastürbasyonla orgazm olana kadar sertleşme (ereksiyon) sağlanabiliyorsa, sadece cinsel birleşme sırasında sertleşme (ereksiyon) kaybı söz konusu ise sorunun fiziksel bir hastalığa bağlı olma olasılığının çok düşük; sorunu bu şekilde yaşayanların cinsel terapiye yanıt oranının ise yüksek olduğu söylenebilir.

3- Orgazma Bozuklukarı

Kadında Orgazm Bozukluğu

Kadında orgazm bozukluğu, olağan bir cinsel uyarılma ve plato evresinden sonra orgazmın sürekli olarak ya da yineleyici bir biçimde gecikmesi ya da hiç olmaması olarak tanımlanmaktadır. Orgazm sorunu değişik şekillerde görülebilir. Hiç orgazm olamamadan, orgazma ulaşan cinsel ilişki sayısının azlığına, mastürbasyonla (kendi kendini uyarmayla) orgazm olabiliyorken cinsel birleşme ile orgazm olamamaya kadar değişik problemler yaşanabilir.

Erkekte Orgazm - Boşalma Bozukluğu

Erken Boşalma

Erken boşalma, kişinin, cinsel ilişki içinde birleşme olmadan ya da birleşme sırasında boşalmasını kontrol ederek erteleyememesi durumudur. Çok ağır (cinsel birleşmeden önce), Ağır (cinsel birleşmenin ilk 1 dakikası içinde), Orta (cinsel birleşmenin ilk 1. ile 3. dakikaları arasında), Hafif (cinsel birleşmenin ilk 4. ile 7. dakikaları arasında) olmak üzere derecelendirilebilir. Hafif dereceli erken boşalmanın, durumun, her iki eşten / partnerden biri tarafından sorun olarak tanımlanması gerekmektedir.

Geç Boşalma

Geç boşalma, erkeğin doruk noktasına ya hiç ulaşamaması ya da orgazm olabilmesi için uzun ya da yoğun bir uyarılma sürecine gereksinim duymasıdır.
Boşalmanın hiç olmaması (mastürbasyon, uyku ve cinsel ilişki sırasında), kısmen oluşması (mastürbasyonda oluşan ancak, cinsel birleşme sırasında oluşmayan) ya da oldukça uzun süren bir uyarılma sonunda oluşan boşalma biçiminde görülebilir.

Fizyolojik Orgazm

Son derece nadir sayıda erkekte, orgazma dair, hiçbir keyif duyulmadan boşalma olmasıdır. Geç boşalmadan farklı olarak fizyolojik orgazmda hem boşalmanın olacağına dair his hem de boşalma vardır, dolayısıyla kasılmalar da olmaktadır ancak, zevk duygusu yaşanmaz.

4- Cinsel Ağrı Bozuklukları

Kadında Cinsel Ağrı Bozuklukları

Vajinismus
Vajinismus, vajinaya giriş denendiğinde, vajinanın dış üçte birini çevreleyen kaslarda yineleyici ya da sürekli bir biçimde istemsiz kasılmaların olmasıdır.. Çoğunlukla cinsel birleşmeye olanak vermeyen bu kasılmayı kadın kendisi yapmaz ve kendi isteği ile de geçiremez.

Temel bozukluk, vajina girişindeki kasların istemsiz kasılmasıdır ancak, vajinismusta buna bedenin çeşitli bölgelerinde bazen tüm bedende kasılmalar, sıklıkla bacakların kapanması, korku, bazen titreme, çarpıntı, terleme, bulantı hatta kusma, fenalık hissi ve ağlama gibi belirtiler eşlik edebilir. Vajinadaki kasılma çoğu vakada cinsel birleşmeye izin vermez. Daha az sayıda olguda ise zorlamayla giriş olabilir ancak, birleşme ağrılı ve sancılıdır.

Kadında Ağrılı Cinsel Birleşme (Disparoni)

Ağrılı cinsel birleşme, cinsel ilişki sırasında yineleyici bir biçimde ya da sürekli olarak, cinsel organda, ağrının olmasıdır. Tekrarlayıcı olması önemlidir. Kadın cinsel işlev bozuklukları içinde fiziksel nedenlerin en çok rastlandığı bozukluktur.

Erkekte Cinsel Ağrı Bozukluğu

Cinsel birleşmenin ağrılı gerçekleşmesidir. Ağrı, birleşme sırasında olmakla birlikte hemen öncesinde ya da sonrasında da olabilir.

Nadir görülen bozukluklardandır. Genellikle idrar yolu, prostat, ve mesane (idrar torbası) enfeksiyonu gibi durumlara bağlı oluşabilir.

Cinsel İşlevleri Olumsuz Yönde Etkileyen Bedensel Hastalıklar

Kalp Damar ve Dolaşım Sistemi Hastalıkları:

Hipertansiyon, Kan yağlarının yükselmesi, Damar sertliğine yol açan durumlar, Aort anevrizması, Kalp yetmezliği

Böbrek Hastalıkları ve Ürolojik Hastalıkları:

Peyronie hastalığı, Kronik böbrek yetmezliği

Karaciğer Hastalıkları:

Siroz

Akciğer Hastalıkları:

Solunum yetmezlikleri, Kronik tıkayıcı akciğer hastalığı

Genetik Hastalıklar:

Kleinfelter sendromu, Penisin yapısal ve doğumsal hastalıkları

Beslenme Bozuklukları:

Kötü ve dengesiz beslenme, Vitamin eksiklikleri

Hormon Sistemi Hastalıkları:

Şeker hastalığı, Hipofiz bezi hastalıkları, Böbreküstü bezi hastalıkları, Tiroid bezi hastalıkları

Sinir Sistemi Hastalıkları:

Multipl skleroz (MS), Parkinson hastalığı, Epilepsi, Omurilik iltihaplanmaları, Omurilik yaralanmaları, Tümörler

Zehirlenmeler:

Kurşun, Tarım ilaçları

Ameliyatlar:
Prostat kanseri ameliyatları, Karın içi büyük ameliyatlar, Büyük damar ameliyatları

Diğer:

Işın tedavileri, Leğen kemiği kırıkları


Uzm. Psk. Alev Akdağ
 
Not: Bu yazı, Cinsel Eğitim Tedavi ve Araştırma Derneğinin, “Cinsel İşlev Bozuklukları Monograf Serisi – 1” ve “Cinsel Yaşam ve Sorunları” adlı kitapları kaynak alınarak yazılmıştır.

Whatsapp Danışma