Alkol bağımlılığı, diğer adıyla alkolizim kişinin alkollü içkilere tutkuyla bağlanması ve gittikçe artan miktarlarda alkol alması ve alkol almayı durduramama durumudur. Alkol bağımlıları olumsuz fiziksel ve psikolojik problemlere rağmen alkol almayı sürdürürler. Bağımlı kişiler zamanının çoğu bölümünü alkollü içkileri bulmaya ve tüketmeye harcar.
Alkolizim tüm dünya ülkelerinde olduğu gibi ülkemizdede en önemli sağlık sorunlarından biri haline gelmiştir. Erişkinlerin %90’ı yaşamlarının herhangi bir döneminde alkolle ilgili bir olay yaşamıştır. Çoğu kişi orta düzeyde içme ile bu yaşantıları öğrenir ve alkol kötüye kullanımı ya da bağımlılık geliştirebilir.
Alkol kullanımı için nedenler çeşitlidir. Kişiler genellikle alkolü stresi azaltma, sosyal ödüllendirme sağlama, cinsel tatmin ya da performansı artırma, ait olma hissini kuvvetlendirme ve zevk alma gibi nedenlerden dolayı kullanır. Alkollü içki içildiği zaman kişiye geçici keyif ve sarhoşluk verir. Zamanla vücut bu içeceğin etkisi altına girer. Alkolü kullanmak için nedenler ne olursa olsun bu durum kötüye kullanım ya da bağımlılığa doğru ilerleyebilir.
Çocuk ve gençlerde alkol kullanımında en önemli neden meraktır. Ergenlerde oluşan biyolojik ve sosyal değişikliklerin yarattığı stres, arkadaş baskısı ya da bir gruba dahil olma isteği alkol kullanımı başlatabilir. Kanunların yaş sınırlaması olmasına rağmen, alkol gençler tarafından kolay elde edilebilir bir içecektir. 12-18 yaş aralığında olan gençlerde alkol kullanımı yanında sigara ve diğer maddelerin kullanımıda görülebilir.
Aile,dinsel ve toplumsal ortamlar özellikle çocukluk döneminde alkol kullanımı ile ilgili kültürel gelenekler hem alkol kullanım biçimlerini hemde alkol sorunlarının oluşma olasılığını etkileyebilir.
Çocuk ve gençlerde bazı gruplar alkol kullanımında daha fazla risk altındadırlar. Okuldan uzaklaştırılmış, okul başarısı düşük olan, okuldan kaçan, suça karışmış, evden kaçan, alkol kullanan arkadaş ortamlarında bulunanlar gençler bu gruba örnek verilebilir. Erken çocukluk döneminde öfkeli ve sinirli olan, davranış bozukluğu gösterenler, duygularını ifade etmekte güçlük çekenler, stresle başa çıkamayan, problem çözme becerisi zayıf olan, düşük benlik saygısına sahip, olumsuz yaşam deneyimleri ve fiziksel travmalar yaşayan gençlerde de risk artmaktadır.
Ailede alkol kullanan bir bireyin varlığı, ailenin alkole karşı tutumu, aile desteğinin az olması, ailenin çocuğunu izlemede yetersiz olması ve aile içi ilişkileri bozuk olan gençlerde alkol sorunu görülebilir. Bunun yanında bireyde var olan düşük eğitim düzeyi, düşük sosyoekonomik düzey, işsizlik gibi etkenler alkol kullanımını tetikler. Fakat bu risk faktörlerine sahip herkes alkol kullanmamaktadır. Başka bir deyişle karşılaşılan bu durumlarda ve bu risklere sahip olan kişile alkole karşı direnç gösterebilirler.
Alkol kullanan bireylerde uzun süreli alkol alınmadığında ya da alkol alımının azaltılmasından sonra yoksunluk belirtileri oluşur. Alkol bağımlıları yoksunluğun vermiş olduğu belirtileri azaltmak ya da bu belirtilerden kaçınmak amacıyla alkol alırlar. Bağımlılık ilerleyen zamanlarda tölerans geliştirir. Alkol alımı eski haline döndüğünde tüketim hızı daha çok artar.
Alkole bağımlı kişiler içki içmedikleri zaman, endişeli ve panik içinde olurlar. Heyecan, telaş, korku, sinir, kıskançlık gibi duygu durumları yaşarlar. Bağımlıların vücutları, alkolün varlığına alıştığı için içmeyi durdurdukları anda fiziksel rahatsızlık yaşanır. Bu rahatsızlıklar, gerginlik, uyku hali, terleme, titreme, çarpıntı, iştahsızlık ve aşırı durumlarda halüsinasyon olabilir. Alkol kullanımı mide, karaciğer, kalp rahatsızlıkları, kanser gibi sağlıkla ilgili sorunlara sebep olabilir.
Alkol bağımlıları çocuk ya da ev bakımı, işe ya da okula gitme gibi sorumlulukları yerine getirmezler. Alkole aşırı para harcamaları sonucu ekonomik kayıplar yaşayabilirler. Bunların dışında zarar görebileceklerini bile bile alkollü araç kullanma ve buna bağlı trafik kazaları ya da yaralanmalara neden olabilirler.
Alkol kullanımı bellek kaybına neden olarak beyni uyuşturur. Alkol kişinin irade ve dengesini yok eder. Buna bağlı olarak kişi aşırı agresif, saldırgan davranışlar sergileyerek ailesine ya da çevresine fiziksel şiddet davranışları uygulayabilir.
Alkol bağımlılığı tedavisinde hastanın yoksunluk belirtileri, fiziksel ve ruhsal sorunlarına yönelik müdahaleler yapılır. Alkol bağımlılarında ilaçlı tedavi ve ilaçsız tedavi olmak üzere iki ana tedavi modeli uygulanmaktadır. Kişide alkol kullanımını sonlandırma, kişinin motivasyonunu arttırma, kişiye olumsuz duygularla başetme becerilerini kazandırma ve kişilerarası işlevselliği arttırma tedavide kullanılan en temel stratejilerdir.
Tedavide ki en önemli amaç; alkol kullanan ve bağımlı olan bireyleri tedavi ve rehabilite ederek sağlığından sorumlu bireyler olmalarını sağlamaktır. Anne ve babalar çocuklarında böyle bir durumun farkına varırlarsa suçlama yapmadan, yargılamadan ve durumu önemsiz bir durum gibi değerlendirmeden gerekli tedbirleri almalıdır.
Alkol bağımlılarının kendi kendine alkolü bırakmaları güçtür. Bunun için bağımlılığın bir hastalık olarak kabul edilmesi ve tedavi edilebilir bir durum olduğu bağımlı kişi tarafından bilinmelidir. Bağımlı kişilere mutlaka bir uzman kontrolü altında olmasını ve terapi programlarına katılmasını önermeli ve aksatmadan tedavi programlarına gitmesi için cesaret verilmelidir.
Tedavi sürecinde ailenin disiplinli olması gerekir. Fakat bu ailenin bütün kararları verecek olduğu anlamına gelmez. Çocuğun ve gencin düşüncelerini ve hislerini ifade etmesine olanak sağlanmalıdır. Onun düşüncelerine verilen önem kendisini değerli hissetmesine yarayacaktır. Çoğu aile böyle durumlarda çocuğun hatalarına karşı aşırı tepki vererek agresif davranabiliyor. Bunun yerine yanlışlarını düzeltmesi için ona bir şans verilmelidir. Aileler çocukların ve gençlerin arkadaş ortamını yakından izlemelidir. Tedavi haricinde gençlere spor, edebiyat, müzik,dans gibi hobiler edinmeleri için destek olmalıdırlar. Unutulmamalıdır ki bağımlılığının tedavisi oldukça güç ve zahmetli bir iştir. Bağımlıların tedavi sürecinde ve tedavi sonrası dönemde tamamen alkolü bırakması gerekir. Çünkü alkol bağımlılığı düzelebilen ancak tekrar alkol kullanıldığında nüks olabilen bir hastalıktır.
Psikolog Gökçe Nuhpaşaoğlu