MUTLULUK NEREDE?
Çocukken, babamızdan bize daha çok harçlık vermesini, annemizden her gün sevdiğimiz yemeği yapmasını; Yetişkinken, eşimizden/sevgilimizden bize daha çok ilgi göstermesini, daha çok çiçek vs almasını bekliyoruz. Bazen de eşimizin/sevgilimizin başka erkekle/kadınla konuşmasını istemiyoruz. Hep arkadaşlarımız sürekli bizi arasın istiyoruz. İşyerinde patronumuzdan daha fazla anlayış, evde ise çocuğumuzdan daha fazla saygı göstermesini umuyoruz. Yaptığımız her şey beğenilsin, pohpohlanalım istiyoruz. Herkes için biricik olalım, en çok bizi sevsinler, adeta dünya bizim etrafımızda dönsün beklentisi içine giriyoruz.
Tüm bunları isteyen egomuz aslında. Bizim besleyemediğimiz benliğimiz, düşük özsaygımız, kendimize güvensizliğimiz. Onlar o kadar aç ki; biz onları doyurmadığımızda diğer insanlara saldırıyorlar ve sürekli istiyorlar. Kendine güvenen biri, insanların onu şımartmasına, iltifatlar etmesine muhtaç değildir. Kendini değerli bulan biri sürekli olarak sevildiğini hissetmek istemez. Kendini hor görmeyen, düşük özsaygısı olmayan biri sürekli saygı, anlayış beklemez. Kendisine yapılan eleştirileri hakaret olarak görmez. Bunları değerlendirip fayda sağlamaya çalışır. Sağlıklı bir egoya sahipsek diğer insanlar bizi mutsuz edemez.
“Kendimi her zaman mutlu hissederim. Neden biliyor musunuz? Çünkü kimseden bir şey ummam. Beklentiler daima yaralar.” demiş, Shakespeare. Bunu gerçekten yapabiliyor muydu, yoksa sadece yaşam tecrübesi mi bu yöndeydi bilinmez ama gerçekten yapabiliyorsa mutlu olmak için çok zorlanmadığı kesin.
Mutlu olmak için ilk yapmamız gereken, başkalarından beklentilerimizi bir kenara bırakmak ve bu duygu durumundan kurtulmaktır. Çünkü onlar mutluluğumuzu bizim ellerimizden alıp başkalarının ellerine verirler. Mutlu olmamız için X kişisinin bizi sevmesi, Y kişisinin bize yardım etmesi, Z kişisinin bizle ilgilenmesi vs. gerekir. Oysa kendimizi sevsek ve güvensek mutlu olmak için başkasına ihtiyacımız kalmayacaktır. Eğer dikkat edersek fark ederiz ki mutlu insanlar yalnız da değildir. Etraflarına yaydıkları ışıkla herkesi çevrelerine toplarlar. Etraflarındaki insanlara rağmen mutlulukları içten gelir. Sırf bu yüzden X kişisi onu sevmekten, Y kişisi ona yardım etmekten, Z kişisi onla ilgilenmekten keyif alır.
Mutlu olmak için ikinci yapmamız gereken ise, hayatımızı yönlendirecek seçimleri sağlıklı bir şekilde yapmak ve bunları başkasına bırakmamaktır.
Birçok hayalimiz, gerçekleştirmek istediğimiz planlar, isteklerimiz ve beklentilerimiz var. Hepsinin de sadece bir amacı var mutlu olmak. Dünyaya gelmiş olmak bizim tercihimiz değildi, anne ve babamızı da biz seçmedik. Ancak bunların dışında bizim seçmediğimiz başka ne olabilir ki. Hayatımızla ilgili her şeyi biz seçiyorsak mutluluğumuzun da mutsuzluğumuzun da sebebi kendimiziz.
Doğru kararlarımızı verdik, mutlu olacağımız seçimler de yaptık. Arada bir hata yaptığımız da oldu tabi, kim yapmaz ki. Hatalarımızı da sahiplenmeli ve kendimizi suçlamamalıyız. Bununla harcayacağımız enerji, hatamızı telafi ederken harcadığımızdan çok daha fazladır her zaman. Yaptığımız hatalarla yeni yeni şeyler öğreniriz.
Seçim yaparken çok hata yapıyorsak kendimizi tanımadığımız anlamına gelir. Kişi kendini daha çok tanımaya çalışmalıdır. Üniversitede hangi bölümde okuyacağınız, hangi iste çalışacağınız, kimlerle arkadaşlık kuracağınız, kiminle evleneceğiniz, kaç çocuk yapacağınız gibi kararları siz verirsiniz ve doğru vermeniz için gereken tek şey kendinizi tanımaktır.
Eğer doğru mesleği seçtiyseniz; çalışırken mutlu olur, sabah erken kalkarken zorlanmaz, eve mutlu gelirsiniz. Doğru arkadaşlarla hayatınız daha da renklenir. Doğru bir evlilik yaptıysanız yaşadığınız ufak problemler evliliğinizi yıkmaz, anlaşmazlıklar tatlıya bağlanabilir, kendinizi yalnız hissetmezsiniz, mutluluğu başkasında aramazsınız.
Mutlu olmak için son yapmamız gereken hayata olumlu bakmak. Olumlu bakış açısı konusunda kendimiz geliştirmeliyiz.
Osho'nun da dediği gibi ‘’hayata olumsuz bir çerçeveden bakan insanlar sadece çevrelerindekini bunaltıp sıkmakla kalmayıp aslında en büyük kötülüğü kendilerine yapıyorlar’’. Bir kişi, olumlu bir düşünceyi 4-7 saniye aklında tutarken, henüz gerçekleşmemiş bir olay için saatlerce, günlerce, hatta bir ömür boyu kaygı duyabiliyor.
Bazılarının Pollyannacılık diye adlandırdığı bu yaşam felsefesinin temelini pozitif düşünmek ve negatiflikten kaçmak oluşturuyor. Olumlu düşünmeyi alışkanlık haline getirerek huzurlu bir nefes almanın birkaç yolu var:
Uzman Psikolog Burcu Yılmaz
Oyun, çocukların uzman olduğu ve çok keyif aldığı bir alandır. Çocuklar her zaman ve her malzeme ile oyun oynayabilirler. Her…
Öfke hepimizde bulunan bir duygudur sadece öfke duygusunu yansıtma biçimlerimiz birbirinden farklıdır. Öfke bizlere yönelik gösterilen rahatsız veya tehdit edici…
Psikoterapide, ruhsal sağlığını tehdit eden semptomlar giderilir; öfke, korku, kaygı, yas, kayıp, acı gibi olumsuz duygular artık baş edilebilir ve…
Online terapi, internet üzerinden zihinsel sağlık danışmanlığı verilmesidir. İnsanlar bunu e-terapi, mesafe terapisi, internet terapisi ve web terapisi olarak da…
araştırmaların gösterdiği üzere, teknolojinin gelişmesi, tüketimin artması, ihtiyaçların çeşitlenmesi ile bireyler ekonomik anlamda kaygılanabilirler. Bu durumun uzun süre devam etmesi…
Anoreksiya nervoza, duygusal nedenli yani psikolojik kaynaklı yeme bozukluğu türüdür. Anoreksiya nervoza olan birey, normal vücut ağırlığını kullanmayı reddeder. Yaşı…
Cinsel sorunlar fiziksel veya psikolojik bir sorunun sonucu olabilir. Hem erkekler hem de kadınlar cinsel sorunlardan etkilenirler. Cinsel sorunlar her…
Panik atağını ağır otonomik bunaltı olarak tanımlayabiliriz. Ruhsal olan ve olmayan birçok bozukluk ve/veya hastalıkta görülebilir, fakat en çok karşılaşılan…
Bazı çocuklar okula başlamadan önce çok istekli olsalar da okul zamanı geldiğinde bu istekleri kalmaz;okulda ilk gün korkusu yaşar ve…
Sınır koyma, anne babaların çocuklarına istenen davranışlarla ilgili genel kuralları ve beklentilerini öğretmek için kullandıkları bir yoldur. Bütün anne babalar…
Bu duygu ile ilk olarak karşılaşma sürecimiz 2-5 yaşları arasında yeni bir kardeşin varlığı ile deneyimlenen duygu ile oluşmaktadır. Bu…
Çocuklardaki davranış problemlerinden en sık rastlananı olan “alt ıslatma (enuresis)” ; çocuğun idrar kontrolünü kazandığı süreçten sonra altını ıslatmaya devam…
Bazı psikolojik rahatsızlar ilaç tedavisinin yanında mutlaka uzman klinik psikologlardan psikoterapi hizmeti alınmasını gerektirmektedir. Psikolojik hizmet alırken dikkat edilmesi gereken…
Narsisizm, kişinin kendisini özel görmesi sonucu ortaya çıkan bir tür kişilik bozukluğudur. Toplum içerisinde zirvede gösterilmek, övgüyle bahsedilmek onlar için…
Erkekte sertleşememe sorunu, sürekli olarak veya yineleyici bir biçimde, yeterli sertleşme sağlayamama veya cinsel ilişki bitene kadar sertleşmeyi sürdürememe durumuna…
Tükenmişlik bir anda ortaya çıkmaz. Ortaya çıkması için gerekli koşulların hazır olması gerekmektedir. Gün içerisinde yaşanan ani değişiklikler tükenmişliğe kapı…
Mutluluk, eşlerin birbirine karşılıklı saygısıyla var olabilir. Evliliğinizi eşinizle karşılıklı bir mücadele ortamına dönüştürmeyin. ’Ben’ yerine ’biz’ düşüncesini yerleştirin. Mutluluğunuz…
Obsesif kompulsif bozukluk (OKB), DSM-IV-TR(Amerikan Psikiyatri Birliği: Psikiyatride Hastalıkların Tanımlanması Ve Sınıflandırılması El Kitabı, Yeniden Gözden Geçirilmiş Dördüncü Baskı)’deAnksiyete Bozuklukları…
Pek çok anne, çocuğunun gerektiği gibi beslenemediğini düşünür. Bunların bir kısmı, sadece kuruntudan ibaret olmakla birlikte; bir kısmının da gerçeklik…
2012-2013 EĞİTİM-ÖĞRETİM yılının 1.dönemini tamamlamış bulunmaktayız. Girdiğiniz tatil sürecinde kendinizi tarafsız bir şekilde değerlendirmenizi öneriyoruz. Sizlere bu değerlendirmeyi yapabilmeniz için…
"Öfke ile beraber akıl da uçar gider" demiş E. Lessing. Öfkenizi ister dışa dönük yaşayın, isterseniz içinize atın sonuçta ya…
İnsanları şöyle bir gözlemlediğimde, ya da bana gelen danışanlarımın paylaşımlar sırasında aktardıklarından çıkardığım sonuç şu ki; biz insanlar zamanımızı nasıl…
Fobik bozuklukların temel özelliği, kaygı bozukluklarında serbest olan kaygının bir duruma veya kişiye bağlanmasıdır.
Stres, organizmanın bedensel ve ruhsal sınırlarının tehdit edilmesi ve zorlanmasıyla ortaya çıkan bir gerginlik durumudur. Tehlike ile karşılaşınca canlı kendini…
Yaşamın her döneminde yeterli ve dengeli beslenme sağlığın korunması için esastır. Bu nedenle, dört besin grubunda bulunan çeşitli besinler en…
Alt ıslatma (enürezis) istemsiz ve uygunsuz idrar kaçırma olarak tanımlanır. Gece olduğunda “nokturnal enürezis”, gündüz olduğnda “dı̇ürnal enüresı̇z” adını alır.…
Çocukta bu belirtilerden bir tanesi olabileceği gibi, iki tanesi veya üç tanesi de olabiliyor. Çocuk okuyamıyor ancak yazıyor, yazıyor ancak…
2011-2012 eğitim öğretim yılı içinde ilk kez ülkemizde uygulanan 4+4+4 sistemi, 66 ayı dolduran çocukların birinci sınıf olmasını zorunlu kıldı.…
Öfke normal ve sağlıklı bir duygudur ve her insan öfke duygusunu yaşar. Öfke kontrolden çıkıp da yıkıcı hale dönüşmediği sürece…
Obsesif kompulsif bozukluk(OKB) DSM-IV-TR(Amerikan Psikiyatri Birliği: Psikiyatride Hastalıkların Tanımlanması Yeniden Gözden Geçirilmiş Dördüncü Baskı)’de Anksiyete Bozuklukları başlığı altında ele alınan…
Başlıca özelliği ergenlik ve ergenlik sonrasında başlar, değişik durumlarda ortaya çıkar. Üstünlük duygusu beğenilme gereksinimi ve empati (Başkalarının isteklerini, duygularını,…